Kör Fıkraları

Biraz Gülelim!

Görmeyenler günlük yaşamda sıkça ilginç durumlarla karşılaşır. Bunlar anlatılınca kulağa fıkra gibi gelir. Okuyacağınız pasajlar yaşanmış olaylardan alınmıştır. Siz de benzeri metinleri paylaşmak isterseniz E-Mail adresimize gönderin. Yayın ilkelerimizle bağdaşmak koşuluyla web sayfamızda yayınlayalım.

KÖR FIKRALARI:

BAKANLAR KURULU: Hukuk Fakültesi öğrencisi Sinan “Bankalar Hukuku” sınavına hazırlanacaktır. Ancak imtihana 3 gün kala hâlâ ders notlarını okutturacak bir gönüllü okuyucu bulamamıştır. Sonunda boş vakti olan başka bölümden bir okul arkadaşı alelacele Bankacılık Hukuku notlarını kasetlere okur. Sinan da kalan zamanda bunları dinleyerek sınava hazırlanır.

İmtihan günü gelmiştir. Profesör görme engelli olduğu için Sinan’ı sözlü olarak imtihan edecektir. Hoca sorar: “Oğlum söyle bakalım, bankacılık alanında şu şu şu kararları kim alır?” Sinan gayet iyi bildiği cevabı yapıştırır: “Bakanlar Kurulu hocam”. Sorular devam eder. “Şu işlemi kim yapar?” “Bakanlar Kurulu hocam.” “Bu işlemi kim yapar?” “Bakanlar Kurulu Hocam.”

Sınav biter. Sinan kendinden emindir, sınav çok iyi geçmiştir ve 100 beklemektedir.

Ertesi gün sonuçlar açıklanır. Sinan’ın arkadaşları 50, 60, 65 gibi orta halli notlar almıştır. O ise göğsünü gere gere sonucunun açıklanmasını bekler. Ama o da ne sıfır almıştır. Çılgına döner ve hemen hocasının yanına gidip, "Ama nasıl olur, ben gayet iyi çalıştım ve bütün cevaplarımın doğru olduğundan eminim, 100 almam gerekirken 0 aldım" der. Profesör ise, "Gel bakim evlâdım, bak şu sorulara, şu işlemi kim yapar diye sormuşum, sen hepsine Bakanlar Kurulu diye cevap vermişsin. Oysa hepsinin cevabı Bankalar Kurulu olacaktı“ der. Meğer ders notlarını kasetlere okuyan arkadaşı gördüğü bütün Bankalar Kurulu ifadelerini Bakanlar Kurulu olarak seslendirmiş ve Sinan da buna göre çalıştığı için bütün soruları yanlış yanıtlamış duruma düşmüştür.

---------------------

EMİRGÂN REŞİTPAŞA OTOBÜSÜ: İki görme engelli kardeş Kerim ve Selim ellerinde beyaz bastonları ile bir pazar sabahı erken saatlerde,Emirgân'daki Körler Rehabilitasyon Merkezini ziyaret etmek üzere, Eminönü'nde otobüse binmek için durakta beklemektedirler. Mevsim kış, günlerden pazar olunca ortalık epeyce sakindir. Durakta gelip geçen otobüslerin nereye gittiğini soracak kimse bulmak bir meseledir. Kardeşler kulak kesilmiş, bir vatandaş beklemektedirler. Bir aralık hafif bir ayak sesi duyulur. Kerim sorar;

-Emirgân Reşitpaşa otobüsü gelirse söyleyebilir misiniz?

Karşıdan cevap gelmez. Kardeşler içlerinden La Havle çekerek susarlar.Az sonra,yanlarına gelen aynı ayak sesi bu defa uzaklaşır. Uzaklaşırken de bir kaç defa havlar. Meğer durağa gelen bir insan değil, oradan geçen bir sokak köpeğiymiş

----------------------------

GAZİ OTOBÜSÜ GEÇTİ ABİ: Görme engelli arkadaşımız Av. Mahmut Günday bir akşam durakta otobüs beklerken yanındaki gence

-Gazi Mahallesi otobüsü geçerse bana haber verir misiniz? diye rica etmiş. Epeyce bekledikten sonra genç:

-Gazi otobüsü geçti demiş. Mahmut sıkıntıyla,

-Peki neden beni bindirmediniz? deyince, delikanlı

-Abicim sen bana otobüse bineceğim demedin ki, otobüs geçerse haber ver dedin ya ben de onu yaptım demiş.

--------------------

AYRAN FACİASI: Görme Engelli Ressam Eşref Armağan ile Görmeyen Milletvekili Lokman Ayva bir masada yemek yemektedirler. Sofrada başkaları da vardır. Garson içecek olarak Eşref Bey'e ayran getirir. Yemek yemekte olan kör ressam ayranına uzanır ve kutuda olduğunu fark edince çalkalamak ister. Plastik bardağı kuvvetle salladığında olan olur. Bütün ayran Lokman Bey ve diğer konukların üzerine sıçrar. Meğer masadakilerden biri kendisine söylemeden Eşref Bey'in kutu ayranını açıp önüne koymuştur. Siz, siz olun görmeyen bir arkadaşınızla yemek yerken işgüzârlık edip ayranını açmayın.

-----------------------

BULMACA: Görmeyen bir ev kadınının kek yaparken en kolay ve keyifle kullanacağı katkı malzemesi nedir? Cevap: Kabartma tozu.

--------------------